English |
Turkish |
The raw material was stored in the warehouse. |
Ham madde depoda saklanıyordu. |
She ate a raw carrot. |
O taze bir havuç yedi. |
I prefer my steak to be cooked medium-rare. |
Ben bifteğimi orta-az pişmiş olarak tercih ederim. |
Raw Kelimesi Kullanım Alanları ve Bilgilendirme
Raw, genellikle geçmiş zamanda kullanılır. Örneğin, “He ate a raw onion” (“O, taze bir soğan yedi”). Kullanımı, genellikle, besin maddelerinin birbiriyle karıştırılmadan yenebilecek durumda olması gerektiği durumlarda olduğu söylenebilir. Örneğin, “I like my steak raw” (“Bifteğimi taze olarak yemeyi severim”) cümlesi de geçerlidir.
Raw kelimesi, simdi zamanda kullanılmaz. Örneğin, “He is eating a raw onion” (“O, taze bir soğan yiyor”) cümlesi geçersizdir. Aynı şekilde, günlük yaşamda bahsedilmeyen diğer konularda için de geçerli değildir. Örneğin, “The raw data is being processed” (“Taze veri işleniyor”) cümlesi de geçersizdir.
Raw Kelimesi ile İlgili Eş Anlamlı Kelimeler
English Synonyms |
Turkish Equivalent |
Uncooked |
Pişmemiş |
Unprepared |
Hazırlanmamış |
Unprocessed |
İşlenmemiş |
Raw |
Taze |
Natural |
Doğal |
Hata raporu başarıyla gönderildi. Gerekli inceleme yapılacaktır.
Hata raporu gönderilemedi. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.