| English Sentence |
Turkish Translation |
| The speaker’s compelling argument convinced us. |
Konuşmacının inandırıcı kanıtı bizi ikna etti. |
| He has a compelling personality. |
O, büyüleyici bir kişiliğe sahip. |
| The film had a compelling storyline. |
Film, etkileyici bir hikaye çizgisine sahipti. |
Compelling Kelimesi Kullanım Alanları ve Bilgilendirme
Compeling kelimesi, sıkı ve kesin bir şekilde etki eden, ikna eden veya karşı tarafa kabul ettirmeyi sağlayan fikirler ya da durumlar için kullanılır. Compeling kelimesi genellikle bir isteğin, düşüncenin veya bir çağrın çok güçlü olmasını veya ikna edici olmasını anlatmak için kullanılır.
Örnek olarak, “O, mülakata gelecek olanlar için çok compeling bir konuşma yaptı” gibi cümleler kullanılabilir.
Compeling kelimesi, bir kişinin isteklerine zorlayıcı bir şekilde uymalarını sağlamak, bir kişinin bir duruma mecbur kalmasını veya bir kişinin bir duruma zorlanmasını anlatmak için kullanılmaz. Compeling kelimesinin bu anlamda kullanılması, yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
Compelling Kelimesi ile İlgili Eş Anlamlı Kelimeler
| English Synonym |
Turkish Equivalent |
| Persuasive |
İkna Edici |
| Convincing |
İnanılır |
| Powerful |
Güçlü |
| Forcible |
Kuvvetli |
| Forceful |
Kesin |
Hata raporu başarıyla gönderildi. Gerekli inceleme yapılacaktır.
Hata raporu gönderilemedi. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
compelling Kelimesi [Döküman]
