English |
Turkish |
A typical day for a student includes school and homework. |
Bir öğrencinin tipik bir günü okul ve ev ödevi içerir. |
He wore a typical suit to the party. |
Partiye tipik bir takım elbise giydi. |
She had a typical reaction to the news. |
Haberlere tipik bir tepki verdi. |
Typical Kelimesi Kullanım Alanları ve Bilgilendirme
“Typical” genellikle belirli bir gruplaşmanın özelliklerini veya olguların genel olarak kabul edilen özelliklerini temsil etmek için kullanılır. Örneğin, “John is a typical teenager – he likes to sleep late and play video games.” (John, tipik bir genç – geç uyanmak ve video oyunları oynamayı seviyor).
Genellikle, “typical” iyimser bir anlama sahip olan olumlu bir durumda kullanılır. Örneğin, “She had a typical first day of work – she was welcomed warmly by her colleagues.” (İlk iş gününde tipik bir günü geçirdi – meslektaşları tarafından sıcak bir şekilde karşılandı).
Kötü bir durumda kullanıldığında, “typical” genellikle bir tepki olarak kullanılır. Örneğin, “That’s typical – the train is late again.” (Bu tipik – tren tekrar geç kaldı).
Typical Kelimesi ile İlgili Eş Anlamlı Kelimeler
English Synonyms |
Turkish Equivalent |
Usual |
Olağan |
Common |
Yaygın |
Standard |
Standart |
Regular |
Düzenli |
Ordinary |
Sıradan |
Hata raporu başarıyla gönderildi. Gerekli inceleme yapılacaktır.
Hata raporu gönderilemedi. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.